20081111

SOSYAL PRATİK

Oda Projesi CCA öğrencilerinden Ted Purves'in http://www.amityworks.org/
kurduğu Social Practice dersini alan öğrenciler ile buluştu. Geride kalanlar:

* CCA'ya bir Annex şeklinde oluşmuş olan stüdyo mekanı
* Program öğrencilerinin Golden Gate Park için önerdikleri projeler ve onları içeriklendirme yöntemleri

http://www.cca.edu/academics/graduate/finearts/socialpractices/

please, don't step on the green!

Oda Projesi, kent içi yeşil müdahaleleri kendine dert edindiği bu sergide ileride sürdürmeyi hedeflediği yeni durumlara giriş yaptı. Projenin oluşma aşamasında İstanbul içi dolaşmalarının ve bir tür koleksiyoner rolünde toplanan malzemenin izleyici ile buluşmasında emeği geçen Gökçen'e çok çok teşekkür ederiz.

Oda Projesi'nin kendini oldukça tanımlı bir sergi mekanı içine yerleştirdiği ve mekanın dışına sadece kartları alan izleyici yolu ile çıktığı bu proje üzerine İstanbul'da farklı ölçekte ve yayılımda bir devam projesi düşünülmektedir...


The Gatherers: Greening Our Urban Spheres

Oct 31, 2008–Jan 11, 2009
http://www.ybca.org/tickets/production/view.aspx?id=8127


please, don't step on the green!
oda projesi + gökcen ergüven (
kart ve sergileme tasarımı)

proje kartları blogspot adresinden download edilebilir!
http://yesillikler.blogspot.com



20081016

10 EKİM-18 KASIM 2008 USA / SF

oda projesi nerede?

http://montalvoarts.org/fellows/

Montalvo is a nonprofit organization dedicated to engaging people in contemporary concerns through the arts and captures the innovative and diverse spirit of Silicon Valley.

Located in the Saratoga hills, Montalvo occupies a Mediterranean-style villa on 175 stunning acres, which Senator James Duval Phelan left to the people of California for the encouragement of art, music, literature, and architecture.

20080818

eski oda



Bir sonraki mekan neresi olacak? diye düşünmenin dışında, bu mekan nasıl kullanılacak? da bir soru, birbirinin ardı sıra gelmiyor bu sorular. Aynı anda düşünmek gerekiyor. İstanbul'da kalma çabasının bir ürünü olacak bu mekan. Öyleyse nasıl kullanmalı? Oda Projesi'nin eski mekanının yeni sahibi, bir mimarlık bürosu. Oda Projesi'nden önce de depoydu. Öncesinde de bir aile oturuyordu. Sürekli değişen İstanbul'un şu döneminde konum neresi olabilir?

20080811

kentsel dönüşüm nasıl başladı, hatırlayalım



ÖA:
"Durakların getirdiği sağlıksız koşullar" gibi bir cümle geçiyordu, gazete haberlerinde o günlerde. Durakkonduları unuttuk; eski arşivi tararken buldum bu fotoğrafları ve yeniden hatırladım, aşağıdaki soruya ufak bir yanıt da oldu. Yepyeni bir kavram olabilir mi acaba durakkondu? Gecekondu, olduğu gibi, "türkçe" haliyle literatürde yerini almıştı. Yukarıdaki fotoğrafta görünen o ki, bir kavramı hayal etmeye çalışmaktansa, varolan bir durum da kavrama dönüşebiliyor. Otobüs saatleri ve gündelik mutfak eşyaları bir arada. Daha ne olsun?

20080810

kentsel dönüşüme bakış

istanbul'un son senelerde geçirdiği hızlı dönüşüm üzerine elimizdeki kavramlar nedir?

20080804

2008-2009


SY:
Oda Projesi -herşey yolunda giderse- ekim ayı başlangıcı ile birlikte 1.5 ay San Fransisco'da bir residency'e katılacak ve eş zamanlı olarak bir serginin parçası olacak. İstanbul'un 3 ayrı ucunda yaşayan proje ekibi, yaşanan yerlerin tam da ortasında olmayan bir ortak mekanı olsa da ekonomik ve ailesel sebepler ile toplamda çok az görüşebilmekte ve çözümü en uzağa hep birlikte gitmekte bulmuştur.
İstanbul'da bir residency ayarlamak mümkün müdür?
2009 senesinde de farklı projeler ile İtalya, Almanya ve İngiltere'de olmayı planlamaktadır. Oda Projesi İstanbul ve Türkiye içinde zaman geçirme ve ortak çalışma olasılıklarını arttırmayı düşünürken kendini yine -başka- yerlerde bulacak gibi görünüyor.
Burada olma ve mekan arayışı sürerken ortak proje üretme olasılıklarını arttırmak için neler yapılabilir?

bununla ilgili bkz: gitmesek mi?

Bir Çay Bahçesi mi Açsak?


SY:
Oda Projesi "arşiv"i 2000 yılından beri projeler ya da gündelik paylaşımlar sonucu birikmiş malzemelerden oluşmaktadır. Bu arşivimsi yığın derinlemesine olmasa da bir şekilde tasnif ve terbiye edilmiş ve Platformda yerleşik olduğumuz zamanlarda, oradan doğru paylaşıma açılmıştı. Platformdan taşınmamız, Çatı'da bir odaya kısmen yerleşmemiz ve arşivimsi yığının kutuların içine geri dönmesi ve senenin 2008 olması dolayısı ile düşünüyoruz ki bu yığın artık bir arşiv olmalı, "aslında Oda Projesince bi arşiv tabi", ve paylaşıma açılmalıdır. Çatı mekanı bu tasniflemenin yapılması için uygun ancak saklanması ve paylaşılması için pek uygun değildir. Dolayısı ile şöyle sorular ortaya çıkıyor:
Arşivimizi düzenlemek için nasıl bir yöntem izlemeliyiz?
Bu düzenleme sırasında kimlerden nasıl destek almalıyız?
Çatı'da düzenlenen arşiv, nerede kalıcı olmalı ve herkesin kullanımına açılmalıdır?

Bu soruların cevabı oda projesi'nin iç diyaloğu ve bu blogda şu anda gezinenlerin dış diyaloğu olabilir...

20080702

meydanın paylaşımı üzerine

hatırlatma 2

Alpay:
Merhaba benim adım Alpay İlban. İstanbul'da 1996 yılında doğdum. İstanbul'da okula gidiyorum, Oda Projesi'yle komşu olarak tanıştım oraya alıştım.

Oda Projesi’nin sorusu: 1) İlk tanıştığın birine ne sorarsın? Ne anlatmasını istersin? 2) Sen kendini nasıl tanıtırsın? Ne anlatırsın?

Alpay:Tanıştığımıza memnun oldum? Merhaba nasılsın? diye sorarım. Masal, hikaye, bildiği şehirleri anlatmasını isterim. “Merhaba nasılsınız? İyi misiniz? Gelin size okulumu göstereyim? Gelin size eşyalarımı göstereyim“ derim.

Sorum, nasıl bir evde oturuyorsunuz?

20080627

Oda Çatı'da




Oda Projesi Çatı'ya taşınıyor!
Platform'un deposunda koliler içerisinde uzun zamandır pinekleyen Oda Projesi arşivi sonunda taşınıyor. Taşındığımız yer Çatı Dans Stüdyosu. Tamam biz de farkındayız yine Beyoğlu'ndan uzaklaşamadık. Tamam biliyoruz uzun zamandır merkezden uzaklaşmak niyetinde olduğumuzu, belki Kadıköy belki de daha da uzaklara gitmek niyetinde olduğumuzu söylüyorduk. Ama bu yeni adresimizin geçici olduğunu belirtelim hemen. Olay şöyle gelişti: Platform'un deposundan kutularımızı almak zorunda kalınca yana yakıla etrafta uygun bir yer aramaya koyulduk.

Özge'nin ev arkadaşı ve Çatı Dans Stüdyosu'nun üyelerinden Ayşe bize, Çatı'ya kutularımızı taşıyabileceğimizi söyledi. Üstelik bize bir oda bile ayarlayabileceklerini söyledi. İşte harika bir fırsat! Yeni ortaklıklar başlangıcı! Üstelik tam da Oda'nın şu aralar akıp giden yapısına uygun çok anlık bir durum. Zaten Çatı'nın şu aralar bulunduğu mekan da geçici. Önümüzdeki yıl içerisinde onların da belki taşınmaları gerekebilirmiş. Yani onlar da belirsiz bir sürecin içindeler. Bu belirsizlik içinde Çatı'da Oda Projesi: arşivinin tozunu alacak, çatıya gelip gidenlerle sohbet edecek, misafirlerini ağarlayacak, arada büyük stüdyoya kaçıp kendince danslar edecek.

Gelecek hafta misafirperver Çatı'nın bizim için boşalttığı Oda'ya yerleşmeye başlayacağız.
Çatı'da bulunacağımız günleri pek yakında paylaşırız.

Oda Projesi güncel sanattan güncel dans&performans alanına mı taşınıyor? Çünkü bir diğer mekansal gelişme de yine bu alandan aldığımız bir davetle gelişti. Altı ayda bir çıkan Gist dergisinin editörü Naz Erayda derginin arka kapağını Oda Projesi'ne açtı. Gist'in 3. sayısından itibaren Oda Projesi'ni Gist'in arka kapağından da takip edebilirsiniz.
Bakalım bu yeni mekanlar bize ne kadar dayanabilecekler :)
Hadi hayırlısı...

adres ve çatıyla ilgili daha çok bilgi almak için: www.catidans.org

20080622

hatırlatma

Zeynep Ormancı: 16 Şubat 1953 yılında İstanbul’da doğdum. Kaçırmışlar beni, Giresun’da büyümüşüm. İstanbul’da 1970 yılında evlendim. Tepebaşı’nda Büyük Salon’da evlendim. Bu mahalleye, Şahkulu’na geldim. Şu anda misafir odası olan yer benim gelin odamdı. Şimdi her oda bir. İstanbul’un heryerini çok severim. “Selvi ağacına baktım, mevlam neler yarattın, her çiçeğe bir ad taktım” şarkısını yazmıştım birkez. Dört tane oğlum var, Osman, Gökhan, Ayhan ve Özhan. Bir Osman okuyor şimdi, o da okusun okuyabildiği yere kadar.

Meltem Ahıska’nın sorusu: İnsanlar kendilerine yabancı olanın acısını paylaşabilirler mi? Nasıl?

Zeynep Ormancı: Yabancı birinin acısını paylaşırım. Teselli ederim, dost olurum, elimden geleni yaparım. Anlayabilecek kadar paylaşırım. Komşumun bir tanıdığı gelmişti, ben tanımam, onun acısını paylaştık. İnsanın ortamı çok önemli. Başkasının acısı bazen senin acından daha büyük olabiliyor, unutuyorsun.


Sorum: İstanbul’un taşı toprağı altın, büyük şehir, herkese iş ve aş var. Yetecek kadar ekmek var. Paran olursa turist gibi İstanbul’u da köyü de güzel yaşarsın. Hep İstanbul’a yerleşmeye çalışıyorlar. İnsanlar neden köylerden kalkıp İstanbul’a geliyorlar, neden?

20080619

bir mimari proje ile düşünmek...

Yıldız Teknik Üniversitesi Bahar5 mimari proje çalışmasına davet edilen Oda Projesi ne ile karşılaştı?
" Biz Kazlıçeşme'de bir kruvaziyer liman projesine bağlı olarak surların hemen dibindeki geniş bir turizm aksında çalışıyoruz bu sene tüm YTÜ Mimari Tasarım 5 öğrencileri olarak. Alanın büyüklüğünden kaynaklı 6 ve 7şer kişilik olmak üzere farklı kurgular içinde iki ekip olarak yürütüyoruz atölyeyi.. Grup içindeki kişiler yan yana ya da aynı arazileri kullanarak birer toplam alanın 3000 yataklı olmasını düşünerek çeşitli turizm fonksiyonunda çalışmalar yürütüyoruz. programımızda %50 turizm %25 ofis ve %25 alışveriş mekanlarıydı." diyen Burcu ile tasarladığı oteli üzerine düşündük. Burcu bize sordu: Oda Projesi'nin bir oteli olursa bu otel ile ne yapar?
Mimarlık öğrencileri ile düşünürken Collective Creativity sergisini, yurtdışından aldığımız tekliflerde konakladığımız otelleri, yararsız bir uzam yaratma niyetimizi, şu andaki yersiz halimizi düşündük...
Aşağıdaki fotonun bir sonraki halinin olası bir otelin girişi olduğunu hayal edebilir miyiz?
Şu anda Kazlıçeşme'deki alan yeni işlevi için hazırlanıyor.

Ama çiçekleri koparmayınız!

Misuse Value of Space nasıl çevrilir?

Oda Projesi kenti takip, takdir ve taklit ettiği için belki de kentsel alandaki durumları, imkan ya da sınırlama olarak değil, her birini başka durumlara vesile olan veriler olarak ele almaktadır. Oda Projesi'nin "komşu"larla olan ilişkisinin böyle bir projeye evrilmiş olmasından hareketle İstanbul'un kendine özgü durumlarına, olanak ve olanaksızlıklarına bakabiliriz.
Bu noktada Derya Özkan'ın henüz bitmiş olan doktora tezini hatırlamakta fayda var.

20080618

Açıkta ve Yüklü: Kentte Sanat ve Sergi Yapmak

Oda Projesi'ni heyecanlandıran bir konu başlığı oldu ama iç tartışmanın çok yaşanmadığı bu buluşmada, AAA sunumu odacıların izleyici koltuğundan kendi iç konuşmalarını yazışmalarına vesile oldu.

11 Haziran 2008, Çarşamba 17.00-21.00
Yeniden Yapılandırılmış Araçlar: Kullanım, Kötüye Kullanım ve Yanlış Kullanım İmkânları
İkinci panel sanatsal ve küratöryel konumların sunumundan oluşuyor. Sanatsal projelerden beklenen işlev ve başarıyla ilişkili olarak, sanatçı, küratör ve kuramcılara iktidar süreçlerini tersine çevirmenin veya bu süreçlerle beraber/bu süreçlerin içinde çalışmanın hala mümkün olup olmadığı ve mevcut sistemi eleştirel bir araç olarak yeniden üretmenin veya kullanmanın ne anlama geldiği sorulacak.

Jean-Christophe Lanquetin, Paris/Kinshasa
Nikolaus Hirsch, Frankfurt
Oda Projesi, İstanbul
AAA - atelier d’architecture autogérée, Paris
Branko Dimitrijevic, Belgrade
International Festival, Stockholm

Bağımsız Bünyeler

MSÜ Sosyoloji Bölümü, sınıflarını güncel sanat tartışmalarına açtı. Dizinin 10. konuşmasının konukları, Ha za vu zu, :mentalKLİNİK ve Oda Projesi üyelerinden Seçil Yersel oldu. 14 Mayıs Çarşamba günü saat 18:30’da, MSÜ Fen-Edebiyat Fakültesi(Beşiktaş) 208 no’lu dersliğinde gerçekleşen konuşma sonrasında akılda kalanlar:
  • bağımsız bünye nedir
  • birlikte üretim yapan sanatçılar kendilerini nasıl tanımlıyor / neden
  • çalışma strateji ve taktiklerimiz nedir
  • kendini anlatmak zordur, beceri ister
  • istanbul içinde üretimde bulunmanın anlamı nedir
  • neden davetli konuşmacılar belirli bir yükseklik ve uzaklıktan konuşmak zorundadırlar
  • diyalog içinde tartışmak mümkün müdür / monolog nerede başlar
  • hadi birlikte birşeyler yapalım...

20080527

burası neresi?!



odanın çatısı

Mayıs 2008'de Oda Projesi, Platform Garanti Güncel Sanat Merkezi'ndeki odasının içerdiği arşivi Çatı Dans Stüdyosu'na taşıdı. 2005 yılından beri çeşitli mekanları geçici olarak deneyimlemiş olan Oda Projesi, bu sefer Çatı'da, Çatı ekibiyle beraber ortaklıklar kurmak istiyor.

Çatıda ilk buluşmamızda üzerine düşündüğümüz konular:

* birliktelik / kolektivite
* ortak neler yapılabilir?
* kent mekânının kullanımı...
* oda, yeni odasını nasıl kullanabilir?
* oda, Annex projesinden hareketle, çatıya nasıl bir ek olabilir?

www.catidans.org

20080201

istanbul

birgün gazetesi'nde yer alan kentsel dönüşüm konulu bir yazının fotoğrafı.

20080124

İstanbul'da Neler Oluyor? - 3




Diğer yıkımlar...

İstanbul'da Neler Oluyor? - 2















AB'ye uyum süreci ya da İstanbul 2010 adı altında (örn.) Zeyrek ve Süleymaniye'de yapılan yıkımlar.

Zeyrek'te bu yıkıntının hemen yanı başında bir ahşap atölyesi (onarım?), kapının üzerindeki Avrupa Birliği bayrağına dikkat!


İstanbul'da Neler Oluyor? - 1



Teknolojik yöntemle kanalizasyon yapılıyor.

20080120

oda projesi blogu yeniden

uzun süredir, wordpress'te olan bitenler yüzünden blogunu kaybeden oda projesi, yeni blogunu açmış bulunuyor.
şu an okuduğunuz satırlardan itibaren yeni blog yazılarıyla karşılaşacaksınız, aşağıdakiler ise eski arşivden buraya alındı.

şimdi ve burada...

burası neresi


Hamburg’da Bir Yaz

bkz. http://15×75m-hinguckenweggucken.blogspot.com/

Başka Olasılıklar

duvar, tünel girişini karşına aldığında hemen sağda.

neden boş?

ilan bekliyor

yeni bir duvar mı?

Hayır.

oda projesi mekânı neden bu duvar da başkası değil?


Seyyar Mekan

Mekanın yer ile olan ilişkisi üzerine düşündüğümüz zaman bir tür bağlantı ve kökü olma halini de çağrısımsal olarak mekanın içine dahil etmiş oluyoruz sanki. Bu anlamda kiralık ve ya da satılık mekanlar ile düşünüyor ve olasılıkları sınırlandırmış mı oluyoruz? Aklıma gelen, seçimlerin yaklaşması ile bir pastanenin ya da pizzacının bir süreliğine sadece bir tabela yardımı ile bir partinin seçim bürosuna dönüştüğünü görmek. Böyle düşündüğümüzde seyyar mekanların yeni kurgusu hakkında ne söyleyebiliriz? Bir sanat mekanının yere bağlı işleyişinin kırılması ne kadar olası? Ya da gerekli mi; yerin kazanımlarından faydalanmak ilk elde önemli ise, kısa süreli bir yerde olma hali …

“Otonom bölgeler olarak gelişme potansiyeli taşıyan (coğrafi, toplumsal, kültürel, hayali) “mekanlar” arıyoruz- ve devlet tarafından ihmal edilmiş olması nedeniyle ya da harita yapımcılarının gözünden kaçmış olmaları ya da başka nedenden dolayı bu mekanların görece açık olduğu zamanları arıyoruz” Hakim Bey

Mekan üzerine düşünürken bir avlu tasarımı ya da deneyimi nasıl bir yol gösterici olabilir? Avlu odaya bakan, başka odaların da kendisine baktığı mesafeli bir paylaşım alanı olabilirken aynı zamanda bir buluşma alanı olarak da işler. Eski odaya bakan avlunun şu an düzenlendiği hal çoğunlukla göze hitap eden, buluşmayı ve oyunu sınırlayan bir haldedir. Aranan mekana bakan bir avlu olabileceği gibi bu “avlu” işlevi başka bir biçimde de odaya dahil olabilir…

Mekânımızı ararken, aklımızda, İstanbul kentinde, tüm olup bitenlerin, tüm oluşumların içinde, kendimizi nasıl konumlandıracağımız sorusu vardı. Ama şimdi daha farklı bir tavra doğru evriliyor sanki. Bir konum tutmak, bir tavır almaktan çok, sanki Oda Projesi olarak bizim nasıl bir mekânımız olmalı, Oda Projesi nasıl devam edebilir, diye düşünmek daha sağlıklı bir bakış gibi geliyor. Yani bir buluşma mekânından bahsediyoruz, bu anlamda elbette Şahkulu sokakta yer almış olan mekân unutulmamalı, yani çıkış noktasından çok uzaklaşmamalı, proje başka bir projeye evrilecekse, dönüşecekse bile. Fiziksel olarak rahat, misafirperver bir yer hayal edebilir miyiz yine? Hiçbir yere benzemeyen, yine kasten yararsız veya işlevsiz olan bir yer. Öyle işlevsiz ki, birçok işlevi, birçok olasılığı aynı anda barındırabilsin yine.

Mekânımızı ararken aklımızdan neler geçmektedir?
Şahkulu sokakta yer alan mekân ne kadar unutulmalı ne kadar hatırlanmalı?
Yeni mekân Asya yakasında nerede olabilir?
Oda Projesi yeni mekânını kimlerle paylaşabilir?
……..I was looking for you

bir galerinin içinde bir kütüphane, bir kütüphanenin içinde bir radyo stüdyosu olursa, burası neresi olur? ( bknz: gündelik)


Kendini yeniden tariflemek isteyen oda projesi için ilk tarif ne olabilir?

2005 yılından beri çatısız olan oda projesi hareketli ya da geçici mekanların içinde yer aldı. Kendini herzaman kaynağına göre tarifledi durdu. Belki de yeni katılımlar ile kendini yeniden tariflemek istemektedir. (Duyduğuma göre Hafriyat Karaköy’de bir mekân açıyormuş kendine…)

Oda Projesi mekânını ararken, kendini bu blog adresinde buldu. Bundan böyle gündelik söylentiler, uydurma hikâyeler, sahte haberler, gerçek duyurular, kent efsaneleri, biriktirdiğimiz sesler/görüntüler burada yerini bulacak.


Mart 19, 2007

Biz gelmesek mi…?

(300307)

Kimi zaman yurtdışından öylesi davetler aldık ki gitmekle gitmemek arası kalakaldık. Belki bu davetlerin içeriklerini ve süreçlerini burada paylaşmak iyi olur.

(310307)

Aslında, etiketlenme kaygısı ile başlayan bir süreç bu. Oda Projesi’nin, bizim de pek haberdar olmadığımız, farklı, dışarıdan okunduğu durumlar var. ‘Yeni Avrupa’ sergisinin Türkiye’siz olamayacağı, bu yüzden Oda Projesi’nin de olması gerektiği ki, burada çifte, üçlü ya da dörtlü bir saptırma var. Hem Türkiye’yi (yani Doğu-Batı’nın birleştiği yer) temsil ediyor (ki aslında sadece İstanbul?), hem kolektif bilinci temsil ediyor, hem üç kadından oluşan bir proje olduğu için marjinal, hem de sanat mekânlarından çok kendi özerk mekânlarında eylemeyi tercih ediyor gibi okunuyor dışarıdan. Yani bulunmaz Hint kumaşı. Buna karşılık nasıl bir tavır almalı? Gitmemeli, yapmamalı, baştan reddetmeli ya da gitmeli ama eleştirmeli, davet eden kurumla ortaklıklar kurmalı, etiketin ucunu açık bırakmalı. Bu nasıl mümkün olacak?

Calvino demiş ki örneğin: ‘Yazdığım şeylerin benim olarak tanınmasını olanaklı kılan bütün öğeler bana olanaklarımı sınırlayan bir kafes gibi görünüyor. Ah keşke bir el, gövdemden kopuk, kalem tutup yazabilen bir el olsaydım… Bu eli kim kullanacaktı? Adsız bir kalabalık mı? Yaşadığımız çağın ruhu mu? Ortak bilinçdışı mı? (…)’

Tam da bu yüzden kolektif olmadı mı Oda Projesi?

(250607)

Viyana’daki Art in Public Space Vienna projesi kapsamında yapılmak istenen ‘Open Market’ sergisi için aldığımız davete tepki olarak aşağıdaki proje çıkmıştı. Hiçbir zaman gerçekleşmedi. (Maviler, sergiyle ilgili metinden alındı):

The text below is a draft about a contribution of Oda Projesi as a reaction to the Open Market exhibition statement (Art in Public Space Vienna project). This has never been done (the blues are the quotations from the statement):

SOME REACTIONS TO THE “OPEN MARKET” STATEMENT:

Oda Projesi would like to contribute to the event with a text, a text that could be defined as a “another autobiography” of Oda Projesi.

-“The artworks will stay temporary”
vs
a permanent text which will be both the work itself and the critic of the work

-“Visual attractivitiy and architectural exclusiveness”
vs
an inclusive text

-“Peripheral status”
vs
a text which has the “peripherical” aspect with its position in the book but a centralized text with its content, that takes the issues developped around the Oda Projesi experiences: Public Art in Istanbul.

-“Intersection” of the ideas/actions/relations rather than identifications/persons/locals/inhabitants.

- “Gentrification and/or aggressive developement process” around Volkert and Allierten Quarter vs fiahkulu quarter (where Oda Projesi has been acting for 8 years)

- “Conceptualization and initiation of a cultural market place in this unstable environment” ≥ “mutual communication and artistic intervention” versus daily life

Critical points:
Quarter as a “market”, “immigration”, “periphery”, “promise”
Artist as a “traveler”, “marketer”
Art product as “goods”

This text can be taken as a “virtual stage” to open the discussion on “a number of social, political and sometimes pure cultural themes” rather than defining them.
The text itself is pointing out the situation of being absent in the public space as artists but the need of pure discussion on how the artist/artwork is effecting the common places. Through all these points Oda Projesi team with the collaboration of other people will be discussing and sharing experience and redefining the position that it had occupied in a neighbourhood, in public. So the reader will be companying a dialogue that would be questioning its own experience. The projects and the intentions would be the tools of the discussion.

Oda Projesi

3+1 ve digerleri



son bir sual


Neden düşünüyoruz?

Ev

Düşünür

Evin

Bahçesi

Düşünür

Bahçenin

Kapısı

Düşünür

Kapının

Kilidi

Düşünür

radyo mu dedin?



radyo seyredilir mi? stüdyoda izleyici olur mu? radyo yaparken dil sürçmesiyle, ‘izleyiciler’ diyorduk. niye öyle diyorduk?

Kütüphane

22 Mart Perşembe 2007

Bugün Platform’da Açık Atölye var. Oda Projesi, odasında bir arada.

Platform’un Açık Kütüphanesi, sergi mekânının büyük duvarını boydan boya, tavandan tabana, duvardan duvara kaplamış. Kütüphane, hem kitapların durduğu raflardan oluşan bir mobilya, hem de bu mobilyanın durduğu mekân demek. Sergide, kütüphane içinde bir kütüphane var. Tam karşısındaki oturma birimleri kütüphaneyi bir manzaraya dönüştürmüş. Kitapları ve arşivi seyretmek, durmak, sohbet etmek, düşünmek için çok güzel bir yer, bir sahne.

radyo mucizesi



okuyucu dinleyici

kütüphaneye kulak vermis mikrofon

dinleyici

Oda Projesi, 20 Nisan günü saat 13:00ten başlayarak Platform Güncel Sanat merkezinin Açık Kütüphanesi’nde canlı bir radyo yayını yapacak, sessiz olması öngörülen Kütüphane mekânında ses üretmeye çalışacak. Bugün vericisini, antenini, ses kablolarını, seramik tornavidasını satın aldı. Karaköy’de çok özel bir dükkân. Sahibi, bir radyo yayını takımını kusursuz bir biçimde biraraya getirebilecek ender kişilerden biri, evinde radyo yapmak isteyenlere duyurulur.

Okul ödevlerini de yapıyor, ‘Paynır’ markasının yaratıcısı; üzeri incecik kablolar, küçücük vidalar, minicik elektronik parçalar, çiplerle dopdolu kocaman masasının ardında muzip mucit.

20 Nisan Cuma 2007, 13:00 Platform Garanti Güncel Sanat merkezinden canlı yayın. Sokakta el radyonuzla dinleyiniz ama frekans henüz belli değil.